• Facebook Sayfamızı Beğenin
doc-dr-fevzi-balkandoc-dr-fevzi-balkan
Randevu için arayın
0 545 506 84 00
Çalışma Saatleri
Pzt. - C.tesi 09:00 - 19.00
Email
info@endokrin.com.tr
  • Anasayfa
  • Endokrinoloji
    • Endokrinoloji
    • Genel Endokrinoloji
      • Genel Endokrinoloji
      • Endokrinoloji Bölümüne Muayene Olmak İçin 50 Sebep
      • Bağırsak Florası Bozukluğu Obeziteyi Tetikler mi ?
      • Magnezyum İle İlgili Hastalıklar ve Eksikliğin Tedavisi
      • Kilo Verememenin 10 Hormonal Sebebi
      • Endokrin Engelleyiciler : Endokrin Sistemi Bozan Kimyasal Maddeler
      • Endokrinoloji Bölümü Olan Hastaneler
    • Paratiroid
      • Paratiroid
      • Primer Hiperparatiroidizm
      • Hipoparatiroidizm
    • Hipofiz
      • Hipofiz
      • Prolaktin Yüksekliği Yapan İlaçlar
      • Prolaktin Yüksekliği Nasıl Tedavi Edilir ? 20 Püf Nokta
    • Sürrenal
    • Osteoporoz (Kemik Erimesi)
    • Diyet
      • Diyet
      • Yüksek Proteinli Diyetlerin Zararı Var mı ? 13 Etki
    • Metabolik Balans
      • Metabolik Balans
      • Metabolik sendroma uygun beslenme modeli: metabolik balans
      • Kişiye özel beslenme modeli metabolik balans nedir? Kimlere uygulanabilir?
    • Over
      • Over
      • Kadınların Kâbusu: Hirşutizm (Tüylenme)
      • Polikistik Over Sendromunda Rahatsız Eden 10 Şikayet
    • Testis
      • Testis
      • Ergenlik Döneminde ki Fiziksel Değişiklikler
      • Testosteron Eksikliğinin Vücutta Yaptığı 12 Bozukluk
    • Obezite
  • Diyabet
    • Diyabet
    • Diyabet Yapan 13 İlaç
    • Diyabet Teşhisi Nasıl Konur ?
    • İnsülin Direnci Önemsenmeli mi ?
  • Tiroid
    • Tiroid
    • Tiroid Hakkında Herşey
    • Tiroid Hastalıklar
    • Guatr
    • İyot Eksikliği
  • Endokrin TV
    • Endokrin TV
    • Doktorsitesi.com Videoları
  • Doç.Dr.Fevzi BALKAN Hakkında
    • Doç.Dr.Fevzi BALKAN Hakkında
    • İletişim
      • İletişim
      • Kliniğimiz
      • Anlaşmalı Kurumlar
    • Basında Çıkan Haberler
  • Makaleler
Doc.Dr.Fevzi BALKAN Doc.Dr.Fevzi BALKAN
  • Anasayfa
  • Endokrinoloji
    • Endokrinoloji
    • Genel Endokrinoloji
      • Genel Endokrinoloji
      • Endokrinoloji Bölümüne Muayene Olmak İçin 50 Sebep
      • Bağırsak Florası Bozukluğu Obeziteyi Tetikler mi ?
      • Magnezyum İle İlgili Hastalıklar ve Eksikliğin Tedavisi
      • Kilo Verememenin 10 Hormonal Sebebi
      • Endokrin Engelleyiciler : Endokrin Sistemi Bozan Kimyasal Maddeler
      • Endokrinoloji Bölümü Olan Hastaneler
    • Paratiroid
      • Paratiroid
      • Primer Hiperparatiroidizm
      • Hipoparatiroidizm
    • Hipofiz
      • Hipofiz
      • Prolaktin Yüksekliği Yapan İlaçlar
      • Prolaktin Yüksekliği Nasıl Tedavi Edilir ? 20 Püf Nokta
    • Sürrenal
    • Osteoporoz (Kemik Erimesi)
    • Diyet
      • Diyet
      • Yüksek Proteinli Diyetlerin Zararı Var mı ? 13 Etki
    • Metabolik Balans
      • Metabolik Balans
      • Metabolik sendroma uygun beslenme modeli: metabolik balans
      • Kişiye özel beslenme modeli metabolik balans nedir? Kimlere uygulanabilir?
    • Over
      • Over
      • Kadınların Kâbusu: Hirşutizm (Tüylenme)
      • Polikistik Over Sendromunda Rahatsız Eden 10 Şikayet
    • Testis
      • Testis
      • Ergenlik Döneminde ki Fiziksel Değişiklikler
      • Testosteron Eksikliğinin Vücutta Yaptığı 12 Bozukluk
    • Obezite
  • Diyabet
    • Diyabet
    • Diyabet Yapan 13 İlaç
    • Diyabet Teşhisi Nasıl Konur ?
    • İnsülin Direnci Önemsenmeli mi ?
  • Tiroid
    • Tiroid
    • Tiroid Hakkında Herşey
    • Tiroid Hastalıklar
    • Guatr
    • İyot Eksikliği
  • Endokrin TV
    • Endokrin TV
    • Doktorsitesi.com Videoları
  • Doç.Dr.Fevzi BALKAN Hakkında
    • Doç.Dr.Fevzi BALKAN Hakkında
    • İletişim
      • İletişim
      • Kliniğimiz
      • Anlaşmalı Kurumlar
    • Basında Çıkan Haberler
  • Makaleler

Category : Tiroid

Anasayfa /  Tiroid
 
Tiroid

TİROİD İLACINIZI DÜZENLİ ALMANIZ İÇİN 10 NEDEN

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • tiroid, tiroid ilaçları

ilaçTiroid bezi yetersizliği (hipotiroidi) sık görülen problemlerdendir. Bu hastaların çoğu tiroid ilacını (levotiroksini) ömür boyu kullanmalıdır. Peki ilaç düzgün alınmayınca neler yapabilir.

İşte 10 sonuç

1-Tansiyon ve kalp rahatsızlıkları (ritim problemi ve damar tıkanıklıkları) sık görülür.

2-Barsak hareketlerinin yavaşlamasına bağlı kabızlık, karaciğer enzimlerinde yükseklikler ve yağlanma görülür.

3-Solunum kaslarında çabuk yorulmalar, uyku apneleri görülebilir.

4-Kilo alımları ve buna bağlı kronik rahatsızlıklar görülebilir.

5-Kansızlık (demir, folik asit, b12 eksikliği), vitamin emilim bozuklukları görülebilir.

6-Uyku bozuklukları (fazla uyuma) ,psikyatrik problemler (depresyon, panik atak, anksiyete) görülebilir.

7-Kas krampları, el-ayak ve vucutta uyuşukluk ve karıncalanmalar, sinir iletiminde bozukluklar görülebilir.

8-Deride kalınlaşmaya bağlı ve karoten birikimine bağlı renk değişiklikleri(sarımtırak renk) ve cilt kurluğu sık görülür.

9-Erkeklerde sperm sayısında azalma, kadınlarda yumurtlama bozuklukları ve kısırlığa sebep olabilir.

10-Konuşma ve düşünme hızında yavaşlama, öğrenme güçlüğü olabilir.

Daha Fazla
Share
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış (onaylanmamış yorumlar henüz burada gösterilmez)
Tiroid

Tiroid Hormonlarının Vücut üzerinde 16 Etkisi

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • tiroid, tiroid hormonları
 1-Tiroid hormonunun büyümeye etkisi, büyüme dönemindeki çocuklarda belirgindir. Hipotiroid olanlarda büyüme büyük oranda geri kalır. Hipertiroidi olanlarda ise çocuğun daha erken yaşlarda uzun boylu olmasına yol açan aşırı iskelet büyümesi gözlenir.
2-Tiroid hormonunun önemli bir etkisi fetal hayatta ve doğumdan sonraki ilk birkaç yılda beynin büyüme ve gelişmesini sağlamaktır.Eğer fetüs yeterli miktarda tiroid hormonu salgılamazsa, hem doğumdan önce hem de doğumdan sonra beynin büyüme ve gelişmesi büyük oranda geri kalır ve beyin normalden küçük olur.Tiroid hormonları beynin gelişim hızını artırır.
3-Tiroid hormonları karbonhidrat metabolizmasını uyarır.Hücrelerin glikoz tutmasını artırır. Barsaktan glikoz emilimini artırır.
4-Tiroid hormonları lipid metabolizmasını değiştirir.Plazma serbest yağ asidi artar.Plazma kolesterol, fosfolipid, trigliserit ‘i azalır.
5-Vitamin gereksinimi artar.
6-Bazal metabolizma hızı artar. ( %60-100 kadar artabilir )
7-Tiroid hormonları vücut ağırlığında azalmaya yol açar.
8-Tiroid Hormonları kalp-damar sistemini etkiler.Kalp hızını artırır.Kalbin atım gücünü artırır.
9-Tiroid hormonunun aşırı salgılanması durumunda protein katabolizmasına bağlı olarak kalp kası zayıflar
10-Tiroid Hormonları, solunum hızını ve derinliğini artırır.
11-Tiroid Hormonları sindirim sistemini etkiler.Besin alımı ve iştah artar.Mide ve barsak hareketlerini artırır.indirim sıvılarının salgılanma hızını artırır .Hipertiroidizm ishal, hipotiroidizm kabızlık yapar.
12-Hipertiroidizm ve hipotiroidizm yorgunluğa neden olur, uyku basması hissi hipotiroidizmin belirtilerindendir.
13-Merkezi Sinir Sistemi’nde uyarıcı etkilere yol açar. Hipertiroidli kişilerde aşırı sinirlilik, kaygı, aşırı endişe ve paranoya gelişebilir.
14-Tiroid hormonlarında hafif artış kasların cevabını güçlendirir. Hipertiroidizmin en tipik belirtilerinden biri kas tremorudur.
15-Tiroid hormonları eksikliği libido kaybına yol açabilir.Hormonun fazlalığı ise iktidarsızlığa yol açar.
16-Kadınlarda tiroid hormonlarının eksikliği sıklıkla aşırı kanamaya, nu hormonların fazlalığı ise menstrual kanamanın çok azalması yol açar.
Daha Fazla
Share
1 Yorum
Tiroid

ŞİRKET VE GRUPLAR İÇİN TİROİD CHECK-UP PROGRAMI

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • tiroid, tiroid checkup

fotoğraf 1Tiroid hastalıkları ülkemizde ve dunyada sıklığı giderek artan ve iş kaybına neden olabilen önemli hastalıklardır. Tiroid hastalıkları konsantrasyon ve uyku problemleri, ruh halinde dalgalanmalar ve öğrenme işlevlerini bozabilmektedir. Bu hastalıkların teşhisi ve tedavisi basit bir checkup programı ile yapılabilir. Amacımız bu hastalıkların erken teşhis ve tedavisi için ülkemizin güzide şirketlerine yol göstermektir.

Sistem nasıl işliyor ?

Tiroid hastalığının teşhisi için kan testleri ve ultrasonografisi ve özel durumlarda sintigrafi ve tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi gerekmektedir. Check up yapacak şirkete gidip her danışanın muayenesini yapıyoruz, ultrasonografi ile tiroidini degerlendiriyoruz sonra uygun kan testlerini yapıyoruz ve sonuçları danışanlara ve şirketine bildiriyoruz. Tiroid hastalığı için ileri tetkik gerekenleri merkezimize çağırıp ayrıntılı tetkiklerini yapıyoruz ve uygun tedaviyi başlıyoruz.

İlgilenenler iletişim için drendokrin@gmail.com mail adresimizden iletişime geçebilir.

Daha Fazla
Share
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış (onaylanmamış yorumlar henüz burada gösterilmez)
Tiroid

Tiroid Ameliyatı Olmadan Cevaplanması Gereken 5 Soru

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • tiroid, tiroid ameliyatı

Tiroid cerrahisi sık yapılan cerrahilerden biridir. Operasyon sonrası yara yeri ile ilgili sıkıntılar , ses telleri ve paratiroid bezlerinin hasarlanması ile ilgili sorunlar nadiren olabilir. Cerrahi gerektiren durumların başında tiroid bezinin fazla çalışması(hipertiroidi), tiroid nodulleri gelmektedir.

1-Nodulunuze biyopsi yapildi mi?

2-Ameliyat oncesi sizi Endokrinoloji uzmanı degerlendirdi mi?

3-Ameliyat riskleri ile ilgili bilgilendirildiniz mi?

4-Ameliyat sonrasi ömür boyu tiroid ilaci kullanacaginizi biliyormusunuz?

5-Patoloji sonucunuza göre ilave tedavi gerekebilecegini biliyormusunuz?

Daha Fazla
Share
1 Yorum
Tiroid

TİROİD NODÜLLERİ VE TİROİD KANSERİ

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • tiroid, Tiroid nodülleri

Tiroid bezi, boynun ön tarafında, gırtlağın hemen önünde yer alan bir iç salgı bezidir (endokrin gland). Büyüklüğü 18-20 gr kadardır. Tiroid bezinin  şekli kabaca bir kelebeğe benzemektedir.  Sağ ve sol olmak üzere  2 lobu ve birde lobları bağlayan isthmus dediğimiz köprü bölümü vardır.  Kıvamı çok yumuşaktır.  O denli yumuşaktır ki normal muayene de  kolay fark edilemez. Tiroid bezi tiroid hormonu salgılamaktadır.  Tiroid hormonu  vücudumuzda,  büyüme, gelişme,  enerji oluşumu ve enerji kullanımı, vücut ısısının sağlanması ve  devamlılığı, metabolizma hızımızın ayarlanması görevleri vardır.

Tiroid bezi hastalıklarına genel olarak guatr denir. Guatrlar, yani tiroid bezi hastalıkları, genelde başarıyla tedavi edilebilen hastalıklardandır.  Kanseri bile iyi olan bir organımızdır. Tiroid   kanserlerinin % 95 ‘nin tedavisi başarılıdır. Kesin şifa olasıdır. Ancak bunda da çok geç kalmamak esastır.  Tiroid hastalıkları için kanda hormon tetkiklerine ve antikor düzeylerine bakmak,  tiroid ultrasonografisi ile değerlendirmek  ve nodüllü olan hastalarda Tiroid ince iğne biyopsisi yapmak gerekebilir.

Tiroid bezinde bir yumru mevcutsa buna tiroid nödülü denilmektedir. Nodüllerin hasta ve hekim açısından üç önemli özelliği vardır. Birinci özellik nodülün kanser olup olmadığıdır. İkinci özellik nodül veya nodüllerin otonom yani başına buyruk çalışarak aşırı hormon üretimi ile hipertroidi denilen hastalığa yol açıp açmadığıdır. Üçüncü özellik ise iri nodüllerde rastlanan nefes borusuna baskı yapıp yapmadığıdır.   Mekanik bası yapan hayli iri nodüllü hastalarda çare, cerrahidir. Hastanın tiroid hormonları normal ise, cerrahi hemen uygulanabilir, ancak birlikte hormon üretimi fazlalığım da varsa önce ilaçlar ile hormon seviyeleri normale getirilmeli ve sonra ameliyat edilmelidir.

Tiroid nodüllerinin büyük çoğunluğunu bası yapmayan ve fazla hormon üretmeyen nodüller oluşturur. Hastaların çoğu sinirli oluşunu , çabuk yorulmasını veya çarpıntılarını bu nodüllere bağlasalarda , aslında arada bir ilişki yoktur.Bu nodüllerin % 5’i kanser olabilir.Paniğe kapılmadan, aslında bu nodüllerin % 95’inin kanser olmadığını bilmek , hangi nodüller için ameliyat gerektirdiğini öğrenmek içinde bir uzmana danışmak gerekir.

Ultrasonografinin yaygın kullanılmadığı zamanlarda elle muayne ile hastaların % 4 ‘ünde nodül olduğu bildirilirdi.Tiroid ultrasonografisinin yaygın kullanımı ile 40-50 yaş civarındaki erişkin insanların % 50 ‘ sinde tiroid nodülü veya nodüllerinin bulunduğu gösterilmiştir. Bu kadar sık rastlanan nodüllerde yersiz ameliyatlara başvurmamak için bu konuda tecrübeli bir uzmanın değerlendirmesine ihtiyaç vardır.

Elle yapılan muayeneden sonra en önemli tetkik tiroid ultasonografisidir. Bunda da kullanılan cihazın görüntüleme yeteneği yanında o incelemeyi yapan hekimin inceleme sabrı ve bilgiside önemlidir. Tiroid ultrasonografisinde ; nodül sınırlarının düzensiz oluşu , hipoekojenite, toplu iğne başı gibi kalsiyum çökeltilerinin oluşu, aşırı kanlanma gibi özellikler nodülün kanserli çıkma ihtimalini artırır.Bu durumda  öncelikle o nodüle ince iğne aspirasyonu uygulamak gerekir.

İnce iğne aspirasyonu nodül değerlendirilmesinde son yılların altın kuralı haline gelmiştir. Yeterli alınabilmiş bir aspirat, deneyimli bir sitopatalog tarafından incelendiğinde güvenilirlik oranı % 97’ye kadar çıkmaktadır.Yeterli bir inceleme üç sonuçla karşımıza çıkar: İyi, kanserli veya kuşkulu. Kanserli veya kuşkulu nodüller ameliyata verilmelidir. Yetersiz sonuç durumunda biyopsi tekrarlanmalıdır.

Bir cm’in altındaki nodüllere mikronodül denir. Bu ufak nodüller kaliteli bir ultrason ile incelendiğinde ultrason kriterleri iyi ise 6 ay- 1 sene aralıklar ile izlenebilirler.

Tiroid bezinin hastalıklarında belirtiler

Tiroid bezinde üretilen hormonlar genel olarak vücudun enerji durumunu kontrol ederler ve dolaşım, sindirim ve sinir sistemi, üreme sistemi  başta olmak üzere bütün sistemlerin çalışmaları üzerinde önemli rol oynarlar. Çeşitli hastalıklarda bu hormonlarının fazla üretilip salgılanması (hipertiroidi) ya da olması gerekenden az üretilmesi ve salgılanması (hipotiroidi) söz konusu olabilir. Salgının fazla olması durumunda çarpıntı olarak adlandırılan kalbin hızlı atması, aşırı iştah ve yemek yemeye rağmen kilo kaybı, sinirlilik, ellerde titreme, terleme, saç dökülmesi, adet düzensizliği, ellerde titreme, terleme artışı gibi şikâyetler oluşurken, salgının yetersiz olması halinde hareketlerde ağırlık, halsizlik, vücutta su tutulması ve kilo artışı, ciltte kuruma, ses kısıklığı, barsak hareketlerinde azalma, adet düzensizliği, kalpte ritim bozuklukları, öğrenme güçlüğü, depresyona meyil gibi şikayetler ortaya çıkar. Tiroid nodülleri boyunda şişlik, ses kısklığı, nefes borusuna baskı ile nefes darlığı yapabilirse de nodüllerin çoğu hiçbir şikayet yapmaz , herhangi bir nedenle yapılan  boyun ultrasonu sırasında farkedilir.  Tiroid bezinin hastalıkları oldukça yaygın görülmektedir.

TEDAVİ

İnce iğne aspirasyon sitolojisinin kanser veya kanser kuşkusunu belirttiği tüm nodüller ameliyat edilmelidir.Kitle etkisi ile nefes borusuna baskı yapan iri nodüllü vakalar ise kanser kuşkusu olmasa bile ameliyat edilmelidir. İğne aspirasyonu iyi çıkmış tüm nodüller, kullanılan yöntemin % 3-5 hatalı sonuç vereceği göz önüne alınarak, ultrason ile izlenmeye devam edilmelidir. Nodül % 20 oranında veya daha fazla büyüyorsa, iğne biyopsisi tekrarlanmalı veya  ameliyat düşünülmelidir. Hastanın nodülü veya nodüllerinin otonom, yani aşırı çalışıp çalışmadıklarını anlamak için tiroid hormonlarına (TSH, sT4, sT3) bakmak gerekir. Kan testleri aşırı çalışma ile uyumlu ise, tiroid sintigrafisi ile nodüllerin sıcak nodül olup olmadıkları değerlendirilmelidir.  Nodüllü hastalarda TSH denen uyarıcı hormon hafif veya biraz yüksekse, onu normal sınırlara indirmek için böyle bir tedavi yararlı olabilir. Ameliyat sonrası tiroid kanseri tesbit edilen hastalarda radyoaktif iyot tedavisi (atom ) verilmeli ve ömür boyu ağızdan tiroid hormon ilacı almalıdır.

Tiroid nodüllerine ne zaman ameliyat gerekir?

 

 

Ameliyat öncesi tüm tiroid nodüllerinin iğne biopsisi ile değerlendirilmesi gerekir.

Şu durumlarda ameliyat önerilir.

1-Kanser

2-Kanser ihtimali (Şüpheli sonuçlar)

3-En az 3 defa tiroid biyopsisi yapılmasına rağmen yetersiz sonuç

4-İyi huylu (benign) durumlar: Büyük nodül varlığında (>4 cm) , nodülün giderek büyümesi durumunda yada çeşitli yakınmalara yol açtığında (ağrı, yutma güçlüğü, bası bulguları) uygulanmaktadır.

5- Hipertiroidi (Zehirli guatr) ; tiroid bezinin çok çalışarak, aşırı salgı yaptığı hastalıklarda ilaç tedavisine cevap vermeyen durumlarda  cerrahi girişimler önemli bir tedavi seçeneğidir.

Daha Fazla
Share
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış (onaylanmamış yorumlar henüz burada gösterilmez)
Tiroid

TİROİD HASTALIKLARINDA GÖRÜLEN 9 BELİRTİ

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • tiroid, tiroid hastalıkları, tiroid hastalıkları belirtileri

1-KİLO ALIMI ve KİLO VEREMEME: Hipotiroidi kilo alımına sebep olurken hipertiroidi kilo vermeye sebep olabilir.

2-BOYUNDA ŞİŞLİK VE AĞRI :Guatr, tiroid nodülünün veya kistinin habercisi olabilir.

3-ÇARPINTI, ELLERDE TİTREME:  Tiroidin bezinin fazla çalıştığı hipertiroidi durumunda olabilir.

4-AŞIRI TERLEME: Tiroidin Fazla Çalışması aşırı terlemenin önemli sebeplerindendir.

5-CİLTTE KALINLAŞMA: Hipotiroidinin belirtisi olabilir.

6-KANSIZLIK: Hipotiroidide genelde eşlik eden kansızlıkta bulunur

7-KASLARDA SEYİRME VE AĞRILAR:Tiroid rahatsızlıkları, kas ağrıları ve kas güçsüzlüğü yapabilir.

8-SAÇ DÖKÜLMESİ:  Tiroid bezinin az veya çok çalışması yapabilir,bazen eşlik eden kaş dökülmeleri de olabilir.

9-TANSİYON YÜKSELMESİ: Tiroid bozukluklarına tansiyon dengesizliği eşlik edebilir.

Daha Fazla
Share
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış (onaylanmamış yorumlar henüz burada gösterilmez)
Tiroid

LOHUSALIK (POSTPARTUM, SESSİZ) TİROİDİT

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • lohusalık, lohusalık tiroidit, postpartum

Gebelik öncesi bilinen tiroid  hastalığı olmayan kadınlarda  postpartum  ilk 1 yıl içinde izlenen tiroidin inflamasyonudur. Klinik seyir geçici hipertiroidi, geçici hipotiroidi  olarak izlenebilmekle birlikte klasik klinik seyir geçici hipertiroidiyi (1-2 ay)  takip eden geçici hipotiroididir (4-6 ay).  Birinci yılın sonunda vakaların %80’i ötiroid olarak izlenir.Kalıcı hipotiroidi belirteçleri akut fazda hipotiroidi olması, yüksek titrede anti TPO antikor pozitifliği, ultrasonda hipoekoik patern olmasıdır. Fizik muayenede  tiroid bezi ağrısız sert ve küçük palpe edilir. Anti TPO %80 vakada pozitiftir. Sedimentasyon normaldir.Radyoaktif iyot uptake azalmışıtır.

 

Tedavi: Hipertiroid dönemde semptomatik tedavi olarak propranonol  kullanılabilir. Doz semptomlara göre titre edilmelidir. Tedavinin ortalama süresi 2 aydır. Hipotiroid dönemde tedavi kararı  hipotiroidinin düzeyi ve  yeni gebelik isteğine göre verilir. TSH 4-10 mIU/ml  ve gebelik planlamayanlara tedavi verilmeyebilir, 4-8 haftalık periyodlar ile takip edilmelidir. TSH 4-10 mIU/ml ise semptomatik veya gebelik planlanması söz konusu ise  levotiroksin ile tedavi edilmelidir. TSH > 10 mIU/ml vakalar levotiroksin ile tedavi edilmelidir.Postpartum birinci yıl sonunda levotiroksin dozu azaltılarak ötiroidi olup olmadığı değerlendirilmelidir. Ötiroid  vakalar yılda bir kez TSH ile takip edilmelidir. Uzun dönemde vakalrın %20-64 ü kalıcı hipotiroidi geliştirebilirler. Bu nedenle uzun dönemli takip önerilir.  Yılda bir kez TSH ile takip edilmelidir.

Daha Fazla
Share
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış (onaylanmamış yorumlar henüz burada gösterilmez)
Tiroid

TIROİD KANSERLİ BIR HASTANIN HİKAYESİ

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • tiroid, tiroid kanseri

tiroid-hastaBirkaç ay önce polikliniğe halsizlik ve boyunda şişlik şikayeti ile gelmişti. Şikayetlerinin bir kaç aydır olduğunu ama boğaz enfeksiyonuna bağlı olduğunu düşünüp ağrı kesici ve antibiyotik kullandığını, şişliği geçmeyince aile hekimine gittiğini, yapılan tiroid hormon tetkiki normal çıkmasına rağmen aile hekiminin kendisini Endokrin bölümüne yönlendirdiğini ifade ediyordu.

Onu can kulağıyla dinledikten sonra muayene etmiş ve sol tarafında ele gelen sert kıvamda, yutkunmakla hareket etmeyen bir nodulü olduğunu ve boynunda bir kaç tane lenf bezesi şiştiğini farketmiştim. Bunun üzerine klinikte kullandığım ultrasonografi cihazı ile tiroidlerine bakmaya karar verdim. Hasta henüz 23 yaşındaydı. Üniversiteyi yeni bitirmiş, özel bir okulda anaokulu öğretmenliği yapıyordu. Tiroid ultrasonografisinde tiroid bezinin normal büyüklükte olduğunu fakat sol lobda en büyüğü 14*12*16 mm boyutunda , düzensiz sınırları olan tiroid bezine göre daha koyu kıvamlı , kanlanması artmış nodülü vardı. Hastaya tiroid bezinin normal çalıştığını, guatrı olmamasına rağmen Tiroid bezindeki nodüle ultrason eşliğinde iğne biyopsisi yapılması gerektiğini anlattım. Hasta başta biyopsi işlemini tereddütle karşıladı, şiddetli ağrı olacağından endişeliydi, ailesi ile görüştükten sonra karar vereceğini söyledi. İşlemin basit bir işlem olduğunu, nodülün huyu ile ilgili bizi bilgilendirip yönlendireceğini anlattım. Hastaya bir saat kadar düşünüp gelmesini önerdim. Dönüşte hasta ailesi ile konuşmuş, annesi daha önce bir arkadaşından benzer şekilde biyopsi yapıldığını ve sonucu iyi geldiği için ameliyattan kurtulduğunu anlatınca ikna olmuş şekilde geldi. Ultrason eşliğinde nodülünün bir kaç yerinden biyopsi yaptık, biyopsi sonrası ultrason kontrolünde işlem ile ilgili bir sıkıntı olmayınca hastaya 1 hafta sonra sonucu alması için randevu verdik . Bir hafta sonra geldiğinde bir haftadır endişeden dolayı uyuyamadığını, işine konsantre olamadığını ifade etmiş, biyopsi sonrası boynunda hafif bir ağrı olduğunu ama basit ağrı kesicilerle geçtiğini söylemişti.

Hastanın biyopsi sonucu papiller tiroid kanseri şüphesi olarak gelmişti . En kısa sürede ameliyat olması gerektiğini söyleyip tanıdığım tecrübeli bir tiroid cerrahına gönderdim. Hasta 1 ay sonra ameliyat olmuştu. Patolojisi tanıyı teyit etmişti şimdi ne yapacaktı? Daha çok gençti, çocuk sahibi olmak istiyordu bunun engel olup olmayacağını soruyordu. Ona ameliyata ilave olarak tedavi amaçlı atom tedavisi vermemiz gerektiğini, atom tedavisinden belli bir süre sonra gebe kalabileceğini , ömür boyu tiroid ilacı kullanması gerektiğini ifade ettim. Radyoaktif iyot tedavisi için nükleer tıp bölümüne yönlendirdim, atom tedavi sonrası ilaç ayarı için kontrole çağırdım. Hasta 2 ay sonra atom tedavisi almış olarak geldi, atom tedavisinden sonra ağızdan tiroid ilacı başlandığını kendini şimdi çok iyi hissettiğini ameliyat sonrası olan şişliğinin geçtiğini ve aldığı bir kaç kiloyu verdiğini söyledi. Bende takiplerini ömür boyu aksatmaması gerektiğini ifade ettim.

Hasta 5 yıldır takiplerini aksatmıyor, belli aralıklarla hormon kontrolü, tiroid ultrasonografisi ve vücut taraması yapıyoruz, ilacını hergün aç karınla almayı ihmal etmiyor. Hasta çok sağlıklı, keyifli, bu arada sağlıklı bir kızı oldu. Tiroid kanseri tedavi edilebilen bir hastalıktır.

Daha Fazla
Share
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış (onaylanmamış yorumlar henüz burada gösterilmez)
Tiroid

Hashimoto hastalığı : Bağışıklık sisteminin tiroid ile savaşı

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • bağışıklık sistemi, hashimoto, tiroid

hashimoto-hastalığıTiroid bezi, kelebek şeklinde, boynumuzun ön tarafında soluk borusunun üzerinde bulunan bir salgı bezidir. T3 ve T4 dediğimiz, metabolizmanın çalışması için gerekli olan hayati öneme sahip hormonları salgılıyor. Bu hormonların miktarları azaldığında hipotiroidi, arttığında ise hipertiroidi meydana geliyor. Tiroit bezinin salgıladığı hormonlar azaldığında metabolizma yavaşlıyor, yorgunluk, kilo alma, saç dökülmesi, adet düzensizliği, kabızlık ve depresyon gibi  etkiler gözleniyor.

Hashimoto hastalığı tiroid bezinin az çalışmasının en sık görülen sebebidir.
Hashimoto; tiroit bezinin bağışıklık sistemi tarafından oluşturulan antikorlar tarafından saldırıya uğraması ve bu savaşı yavaş yavaş kaybetmesi şeklinde özetlenebilir. Teşhis basit bir kan testi ve tiroid ultrasonografisi ile konulabiliyor. Bir bağışıklık sistemi hastalığı olduğu için kişinin, aynı tip bir başka hastalığa yakalanma olasılığı da yükseliyor. Her Hashimoto hastası hipotiroidi olmak zorunda değildir. Hastalık yavaş seyrettiği için zamanla kişide tiroit hormonu yetersizliği ve buna bağlı bulgular da gelişebiliyor. Sıklığı toplumda %2 oranında görülüyor, kadınlarda erkeklere göre 15 kat daha sık görülüyor.

Hashimoto hastalığında, tiroit hormon düzeylerinde bir azalma var ise eksikliği giderecek hormon ilacının sabah aç karnına, düzenli bir şekilde alınması gerekiyor. Tedaviye başlandıktan 2-3 ay sonra kan testi ile ilacın dozu ayarlanıyor. Hamileler de tedavi asla yarım bırakılmamalıdır. Gebelikte ilaç dozunu yüzde 30 ila 50 oranında artırmak gerekebilir. Takiplerde TSH hormon düzeyinin 2-3 arasında olması gerekiyor. Hastaların iyotlu tuz kullanmaması tiroid hasarının artmaması için önemlidir. Ömür boyu süren bir hastalık  olan hasmito hastalığında ömür boyu takipte olmalarında fayda vardır.

Daha Fazla
Share
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış (onaylanmamış yorumlar henüz burada gösterilmez)
Tiroid

Selenyum ve tiroid hastalıkları ilişkisi

  • fevzibalkan_admin
  • 12 Nisan 2017
  • selenyum, selenyum ve tiroid, tiroid

 

selenyum

SELENYUM

Selenyum adı, eski Yunanda ay tanrıçası Selene’ den gelmektedir. 1800’ lerin başında modern kimyanın kurucularından olarak nitelendirilen İsveçli Jöns Jakob Berzelius tarafından ilk kez keşfedilmiştir. Selenyum; havada ve suda erimiş olarak, ayrıca toprak ve kayalarda katı halde bulunur. Böylece buralardan bitkilere, mantarlara, bakterilere ve insanlara geçer, sonra tekrar doğaya döner.  Kandaki Se konsantrasyonu 60-100μg/l dır.

Selenyum hangi besinlerde bulunur? 

Bir dilim tam buğday ekmeğinde 10 mikrogram selenyum vardır. Ceviz, et, sakatatlar, balık ve kabuklu deniz ürünleri, kepekli unlar, süt ürünleri, sebze ve meyveler ve yumurta gibi besinlerde bol miktarda selenyum vardır.

Keshan hastalığı-Selenyum eksikliği

Selenyumun, insan beslenmesi için gerekli olduğu, düşük selenyum konsantrasyonuyla Keshan hastalığı arasındaki ilişkiyi keşfedinceye kadar bilinmiyordu. Yaygın olarak Çin’de görülen bu juvenil kardiyomyopati pek çok çocuğun ölümüne sebep olmuş ve haftada 0,5-1 mg Se uygulanmasıyla tamamen tedavi edilmiştir.

Selenyum ile ilişkili hastalıklar:

İnsanlarda görülen ve selenyum ile ilişkili daha pek çok hastalık mevcuttur. Bunlar arasında artrit, katarakt, kistik fibrozis, kas distrofisi, fenilketonüri, Down sendromu, bronkopulmoner displazi, hemolitik anemi, multiple skleroz, gece körlüğü, defektif immün cevap, malarya, Kwashiorkor ve yenidoğanda ani ölüm sendromu sayılabilir. Selenyum sıçanlarda E vitamini eksikliğinde görülen karaciğer nekrozunu da önlemektedir. Selenyum bazı metabolik hastalıkların ve kanser türlerinin önlenmesinde rol oynayan antioksidan özellikteki glutatyon peroksidaz enziminin yapısında bulunur. Selenyum biyolojik önemi bu enzimin bir kofaktörü olmasından kaynaklanmaktadır. Her alt ünitesinde selenosistein şeklinde bir adet Selenyum atomu içeren gultatyon peroksidaz , hücre içinde hidrojen peroksitin (H2O2) suya indirgenmesinde rol oynamaktadır. Selenyum , E vitamini ile etkileşerek lipit metabolizması sonucu, oluşan peroksitlerin neden olduğu oksidatif hasarlardan hücre membranını korumaktadır. Düşük Selenyum alımı ile kalp damar hastalığı riskinin artması arasındaki bağlantı üzerine kanıtlar zayıftır. Selenyumun bazı kanser tiplerine karşı koruyucu olabileceği,erkek fertilitesini artırdığı, kardiyovasküler mortalitede azalma sağladığı ve astımda inflamatuar mediatörlerin yapımını baskıladığı gösterilmiştir.

SELENYUM VE TİROİD

Dokularda, hücre içerisinde ve dolaşımda, biyolojik aktif T3’ lerin birçoğu selenyum bağımlı iodotironin deiyodinaz enzimi tarafından katalize edilmiş bir reaksiyon içinde T4’ den meydana getirilir. İlk kez 1987’de Goyens ve ark. tarafından Afrika’nın endemik guatr bölgesinde kreten çocuklarda serum selenyum ve glutatyon peroksidaz düzeylerinin düşük olduğu saptanarak bu çocuklarda toksik oksijen hasarının ve selenyum eksikliğinin tiroid bezi destrüksiyonuna yol açabileceği belirtilmiştir. Selenyum antiinflamatuvar etkisi yanında antioksidan özellikteki glutatyon peroksizdaz ve tiyoreduksin reduktaz enzimlerinin yapısındada bulunur. Türkiye’de yapılan bir çalışmada okul çağı çocuklarında iyot ve selneyum eksikliği olduğu ve bunların tiroid hormon düzeylerini olumsuz etkilediği gösterilmiştir. İyot eksikliği bölgelerinde iyot eksikliği giderilmeden selenyum verilmemelidir. Yurtdışında yapılan bir çalışmada . 3 ay boyunca günde 200 mcg selenyum alımı ile serum Anti-TPO düzeyinde Selenyum grubunda %36, plasebo grubunda %12 düşüş saptanmıştır. Selenyum antikor yüksekliği olan otoimmün tiroid hastalıklarında ek tedavi olarak kullanılabilir.

Daha Fazla
Share
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış (onaylanmamış yorumlar henüz burada gösterilmez)
Previous 1 2 3 4 5 Next

Tiroid Nedir

Tiroid hastalığı ile ilgili herşey bu yazımızda


Daha Fazla...


Son Yazılar

  • Hashimoto Hastalarında Lazer tedavisinin 8 faydası
  • Şeker Hastalarının bilmesi gereken 10 sır
  • RAMAZAN AYİNDA AÇLİKLA HORMONLARİNİZİ RESETLEYİN ;10 önemli etki 
  • TİROİD ANTİKORU NEDİR?
  • Endokrinoloji Bölümüne Muayene Olmak İçin 50 Sebep
  • KONJENİTAL ADRENAL HİPERPLAZİ

Diyabet Nedir ?

Çağımızın en büyük sorunlarından Diyabet ile ilgili herşey bu yazımızda


Daha Fazla...


Danışmak istediğiniz konular ile ilgili bize yazın

İletişim Formu

SON YAZILAR

  • Hashimoto Hastalarında Lazer tedavisinin 8 faydası
  • Şeker Hastalarının bilmesi gereken 10 sır
  • RAMAZAN AYİNDA AÇLİKLA HORMONLARİNİZİ RESETLEYİN ;10 önemli etki 
  • TİROİD ANTİKORU NEDİR?
  • Endokrinoloji Bölümüne Muayene Olmak İçin 50 Sebep
Fevzi Balkan - DoktorTakvimi.com

ÖZET BİYOGRAFİ

2001 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ nden mezun oldu. Hemen ardından Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ nde İç Hastalıkları, sonrasında da Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ nde Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları ihtisas eğitimini tamamladı.
Doç.Dr. Fevzi Balkan İstanbul’ da yaşamaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır. Yurtiçi ve yurtdışında yayınlanmış çok sayıda makale ve bildirisi mevcuttur. Şu anda Medicana international İstanbul Hastanesinde çalışmaktadır. Özel ilgi alanı diyabet, obezite, tiroid hastalıkları, tiroid ultrasonografisi ve tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisidir.

BİZE ULAŞIN

Barış Mahallesi, Mehmetçik Cd. Ginza Lavinya Park Sitesi No:173 Beylikdüzü/İstanbul

GSM : 0 545 506 84 00

drendokrin@gmail.com

© 2017 MobTurkiye